Boşanma davalarında, Boşanma Avukatı olarak İstanbul ve genelinde hukuki danışmanlık hizmeti vermekteyiz. İstanbul gibi büyük bir şehirde her zaman iyi avukat bulmak elbette ki zor oluyor. Boşanma Avukatı olarak müvekkillerimizin hak kayıpları yaşamadan en kısa sürede davalarını sonuçlandırmalarına yardımcı olmayı hedefliyoruz. Alanında uzman ve tecrübeli boşanma avukatı kadromuzla boşanma davaları başta olmak üzere aile hukukunun tüm alanlarında müvekkillerimize destek veriyoruz. Amacımız etik kurallar içerisinde sizlere sonuca ulaştıracak çözümler üretmektir. Boşanma avukatı arıyorsanız İstanbul için tüm ilçelerden bizler ile iletişime geçebilirsiniz.
Boşanma, geçerli olarak kurulmuş olan bir evlenmenin eşlerin sağlığında kanunda öngörülen sebep ve koşullara dayanarak mahkeme kararıyla sona erdirilmesidir.
Boşanma eşler hayatta iken evlilik ilişkisine mahkeme kararı ile hukuken son verilmesidir. Evlilik ile birlikte şahsi hal sicilinde (nüfus kayıtlarında) “evli” medeni halini almış olan eşler, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte “boşanmış” medeni halini alırlar. Boşanma ile birlikte, eşlerin birbirine karşı evlilikten doğan karşılıklı hakları ve yükümlülükleri sona erer.
Eşler sadece mahkeme tarafından karar verilmiş olmak kaydıyla tazminat, nafaka gibi mali konularda karşılıklı hak ve borç sahibi olabilirler. Bu nedenle mahkemece boşanma kararı verilebilmesi için davacı ile davalı arasında hukuken devam etmekte olan bir “evlilik” ilişkisi bulunmalıdır. Bu ilişkinin fiilen bir aile ilişkisi şeklinde olup olmadığı, varsa aile ilişkisinin sağlıklı olup olmadığı gibi hususların önemi yoktur. Boşanma kararının verilebilmesi için Medeni Kanunun 129 ila 134. maddelerinde düzenlenmiş olan sınırlı sayıdaki “sebebin” (halin) gerçekleşmiş olması gereklidir. Yazının devamında ayrıntılı olarak inceleyeceğimiz bu hallerin tümünün temel özelliği, evliliğin sağlıklı bir biçimde yürümesine engel olan haller niteliğini taşımasıdır.
Devletler, hukuk politikalarında boşanma sebeplerini belirlerken dayanacakları ilkeleri kendi toplumunun özelliklerini temel olarak gözetmektedir. Boşanmaya yön veren temel ilkeler ise beş grupta toplanmaktadır.
Evlilik birliği tarafların iradesiyle kurulduğuna göre onların iradeleriyle sona erdirilebilmelidir. Boşanmak için eşlerin rızaları yeterlidir.
Boşanmaya karar verilebilmesi için kural olarak eşlerden birinin kusurlu olması gerekir. Boşanma davası kusur ilkesine göre sadece kusursuz eş tarafından açılabilir. Diğer bir ifadeyle kusurlu eş tarafından kusur ilkesine göre boşanma davası açılamaz. ZİNA sebebiyle boşanma davalarında eşi Zina yapmış olan kişi boşanma davası açabilir.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ilkesine göre boşanmak için kusur zorunlu değildir, tafraların kusurunu aramak gerekli değildir. Taraflardan biri veya ikisi de kusurlu olabileceği gibi her ikisi de kusurlu olmayabilir. Eğer evlilik birliği çekilmez hale gelmişse ve birlikte yaşamaları artık eşlerden beklenemez ise evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verilir.
Eşlerden biri değişik sebeplerle evlilik birliğine ilişkin yükümlülüklerini yerine getiremeyecek hale gelmişse de elverişsizlik ilkesi gereğince boşanmaya hükmedilir. ÖR: eşlerden biri diğer eşin katlanması beklenemeyecek derecede bedensel bozukluk veya ruhsal bozukluk sebebiyle yükümlülüklerini yerine getiremeyecek hale gelmişse boşanmaya hükmedilir.
- Akıl Hastalığı, - iktidarsızlık, - Cinsel Sapıklık, - Kısırlık, - Bulaşıcı ve iğrenç hastalık, - ALKOLİZM
Eşler sürekli ve eylemli olarak uzun süredir bir araya gelmemişlerse boşanmaya hükmedilmelidir. Eşlerin bu biçimde yaşaması birlikte yaşama istek ve inancının kalmadığının bir göstergesidir.